Dikkat TİHEK var: Ayrımcılık yapanların canı yanabilir
Birçok alanda ayrımcılık yapılmakta: Ayrımcılık yapılması halinde ayrımcılığa uğrayan kişinin yapması gerekenler neler?
Son zamanlarda en çok ayrımcılık konusu ve şikayetleri ev sahibi kiracı ilişkisinden kaynaklıdır.
Ev sahipleri ayrımcılık yapmamalı
Kiraların artması sonucu kiracıların kiraları ödenmekte zorluk çektikleri ve dolayısıyla da ev sahipleri kira bedellerini almakta zorlandıklarından kiracı konusunda daha seçici olmaya başladılar. Bu seçicilik ayrımcılık boyutlarına ulaştı. Ev sahiplerinin ya da emlakçılarının vermiş oldukları ilanlarda ya da aranıldığında bekara, öğrenciye vs kiraya vermediklerini söylemektedirler.
Peki ev sahiplerinin ya da emlakçıların böyle bir hakları var mı? Hukuken hiç kimse evini kiraya vermeye zorlanamayacağı gibi ev sahiplerinin kiracı seçme özgürlüğünü kısıtlayan bir hüküm de yok. Yani ev sahiplerinin yaptığı hukuki anlamda hukuki mi? Evet hukuki. Etik mi? Hayır etik değil. Neden?
Anayasa’nın 10’uncu maddesinde, “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” demektir. Yani insanlar belli kıstaslarla sınıflandırılamaz.
Anayasanın bu hükmü karşısında her ne kadar ev sahiplerinin istediğine kiraya verme hakkı olsa da bunu ayrımcılık yaparak ben şuna vermem diye söyleme, ilan etme hakkı etik anlamda yok.
Böyle bir ayrımcılık muamelesi ile karşılaşan kişi/tüketici ne yapmalı? Başvurabileceği bir yer var mı?
Birçok insanımızın bilmediği bir kurum var. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK).
İşte böyle bir ayrımcılık ile (örneğimizde ev sahibi ayrımcılığı olmakla birlikte her türlü konuda) karşılaşan bir kişinin yaptığı şikayeti değerlendiren Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) bekara ev kiralamak istemeyen ev sahibine ayrımcılık cezası kesti. İnsan hakları ve eşitlik kurumu bir kez daha eşitlikten yana karar verdi.
Artık bekara ev vermem diye düşünen ev sahipleri ayrımcılık cezası ile karşılaşacaklarını unutmasınlar.
Ayrımcılığın cezası ise 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunun İdari Yaptırımları düzenleyen 25 nci maddesine göre;
MADDE 25- (1) Ayrımcılık yasağının ihlali hâlinde, bu ihlalin etki ve sonuçlarının ağırlığı, failin ekonomik durumu ve çoklu ayrımcılığın ağırlaştırıcı etkisi dikkate alınarak ihlalden sorumlu olan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri hakkında bin Türk lirasından on beş bin Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanır.
Kanunda da belirtildiği üzere TİHEK’na İdari Para cezası konusunda alt ve üst sınır arasında ihlalin ağırlığına, çoklu ayrımcılık yapılıp yapılmamasına, failin ekonomik durumuna göre para cezasını belirleme konusunda takdir yetkisi verilmiş durumdadır.
Ayrımcılık cezası verilen olay ise şu şekilde gerçekleşti.
TİHEK’in kararına göre, Ankara’da yaşayan kişi bir internet sitesinde gördüğü kiralık ev ilanı için emlakçıyla iletişime geçti ve ön koşullarda anlaştı. Ancak sonrasında ev sahibinin bekara evini kiralamak istemediği yanıtını aldı. Ayrımcılık yapıldığı iddiasıyla TİHEK’e başvuran kiş, emlakçıyla yaptığı görüşmenin ekran görüntüsünü delil olarak sundu. Görüntüdeki yazışmalarda emlakçının, “‘Bekar olmasın’ dedi, konuşuyoruz ev sahibi ile” mesajını attığı görüldü.
Başvuruyu karara bağlayan TİHEK, ev sahibine “ayrımcılık yasağını” ihlal ettiği gerekçesiyle 5 bin 958 lira idari para cezası verdi
TİHEK’in kararında, herkesin kanunlar önünde eşit olduğu ve Anayasa’nın 10’uncu maddesinde, “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” hükmünün yer aldığı anlatıldı.
6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanununun ayrımcılık yasağının kapsamını düzenleyen 5 nci maddesinin (3) bendinde; “Kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri ve bunlar tarafından yetkilendirilenler, taşınır ve taşınmazları kamuya açık bir şekilde sunarken bu malları edinmek veya kiralamak isteyenler ile bunlar hakkında bilgi almak isteyenler aleyhine, bunların kiralanması, kira akdinin şartlarının belirlenmesi, kira akdinin yenilenmesi veya sona erdirilmesi, satışı ve devri süreçlerinin hiçbirinde ayrımcılık yapamaz” denildiği işaret edildi.
Kararda, “Ev sahibi tarafından başvuranın medeni halinden dolayı 6701 sayılı Kanun kapsamında kamuya açık sunulan bir hizmetten karşılaştırılabilir durumdakilere kıyasla eşit bir şekilde yararlanmasının engellenerek ayrımcılık yasağına aykırı bir muamelede bulunulduğu kanaatine varılmıştır” denilmiştir.
Peki verilen İdari Para Cezası ayrımcılığa uğrayan için mağduriyetini gidermekte midir? Maalesef ki verilen bu cezanın mağdura ödenmesi söz konusu değil. Yani şikayet eden kamuya para kazandırmaktadır. Tabii ki bu arada mağdurun manevi tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. Ancak bu hem mağdurun hakkını alması için hukuki girişimlerde bulunmasını gerektirecek hem de zaman alacaktır.
Kanaatimizce hem pratik olması hem de herkesin ayrımcılığa karşı mücadele etme arzusunu arttırmak anlamında hak ihlalinde bulunana kesilen İdari Para Cezası ya doğrudan mağdura ödenmeli ya da verilen İdari Para Cezası kadar da mağdura ödeme yapma zorunluluğu getirilmelidir.
Bu hem hak aramanın yolunu açacak, toplum da ki ayrımcı uygulamaların önüne geçecek, hem de yargıya gereksiz iş yükü yüklememiş olacaktır.
Bu konunun adalet bakanlığı ve siyasi partiler tarafından değerlendirilerek düzenleme yapılmasını bekliyoruz.
Av. İbrahim GÜLLÜ
TÜKONFED (Tüketici Konfederasyonu) Başkan Vekili
Bir yanıt bırakın